18 Haziran 2010 Cuma

Fenerbahçe’de Kılıçlar Çekildi !!! Fenerbahçe Göndermek İstiyor , Daum Direniyor !

Fenerbahçe Spor Kulübü Daum ile yaptığı görüşme hakkında “bilgilendirme”  yayımladı.
Tarafların karşılıklı olarak restleştiklerini anlamamak olanaksız. Her iki taraf da sözleşmenin satır aralarını kullanarak kendileri için en kârlı sonuca ulaşmaya çalışıyor.
 Buna bir “ölümüne dans” diyebiliriz. Bugün yaşananlar  ilerde UEFA nezdinde yapılacak başvurular için “kanıt” oluşturmaya yönelik gibi durmaktadır.
“…. sözleşmesi ile sınırları belirlenmiş görevleri ve bu görevlere ilişkin ortaya çıkan sonuçlar değerlendirilmiştir”  ifadesi neyi hedeflendiğinin açık bir göstergesidir.

 Kulüp “sözleşmeyle belirlenmiş çerçevede ve geçen sezonun başından bu yana uygulanan Sportif Direktörlük modeline bağlı kalınarak yürütüleceği”ni belirterek Daum’un yetkilerinin kısıtlandığını açıkça hatırlatmış olmaktadır. Daum , Aykut Kocaman’ın sportif direktörlüğünü kabul etmeye zorlanmaktadır.
Daum’un ekibi tasfiye edilerek ele güne karşı Daum’u “pasifize” etme girişimi de başlatılmış bulunmaktadır.
Kulüp bununla kalmayarak Daum’un medyaya yansıyan demeçlerinin yazılı ve basın toplantısı yaparak sözlü olarak yalanlamasını istemekle bir anlamda Daum’un “tükürdüğünü yalaması”   istemektedir.
Kulübün açıklamasındaki “..kendisinden istenilen sağlık kontrollerinden geçecek olan Sayın Daum, Samandıra Can Bartu Tesisleri'mizdeki mesaisine kesintisiz olarak başlayacaktır” ifadesi de Daum’u köşeye sıkıştırmak için yapılan bir  hamle gibi görünmektedir.
Kulüp, Daum’un sağlık durumunun görevini yapmasına engel olduğunu  kanıtlamak ister gibi durmaktadır.Ayrıca Daum’un “Samandıra bekçisi” olarak atandığı ilan edilmiştir.
Tüm olanlara karşı Daum’un kendisinden istenen her şeyi kabul ederse bu , muhtemelen sözleşmesindeki tazminat hakkını kaçırmamak için yaptığı bir direniş olarak algılanacaktır.
 Türkiye standartlarının çok üstünde bütçesi ile Fenerbahçe’nin sezona böyle bir “denge oyunu” ile başlaması kulübün yararına değildir.Taraflar birbirlerinin açıklarını kollar durumdadır.
Sahadaki futbolcunun aklını karıştırıcı ve sahadaki sonuçlara doğrudan etki edecek bu çabaların kulübün sportif başarısına tesir edeceğini görmemek olanaksızdır.
Daum’a verilecek tazminatı ödemedim demek için yapılanlar bir kulübün gelecek sezonunu tehlikeye atmaktadır. 
Geçen sene başında Daum göreve getirilirken her biri çok önemli iş adamı olan yöneticiler  tarafından bu günlerin geleceğinin neden tahmin edilemediği ve de gereken tedbirin alınamadığı kocaman bir soru olarak ortadadır ve belki de tüm yaşananların cevabı o noktadadır. O günlerde kulübün "hoparlörü" olan medyanın saygın temsilcilerini de hatırlamak gerekir.
Daum’un “kolları kesilmiş” olmasına rağmen “sözde” görevine devam etmekte direnmesi kişisel anlamda haklı ama insani değerler açısından acınacak bir durumdur. 
Sportif direktör Kocaman da ortada dönenleri iyice değerlendirmelidir. Zira “bugün ona yarın bana” çok uzak bir olasılık değildir.
Bu “sinirli” ilişkinin antrenmanlara nasıl yansıyacağını merak ediyorum.
Dilerim ki bu durum tribünlere sıçramaz ve Fenerbahçe seyircisi “dolduruşa gelerek” kendini yaşananların bir tarafı saymaz ve bu oyunun içine dalmaz.

Melih Anık

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder